Bazen için boşalmak ister ararsın bir kağıt bir kalem, ama devirler değişir her dem, kaldığı yerde kurur gider mürekkep; yazgacın artık bilgisayar basmalıkları olur.Tertemiz bir bette günce yazmak insana huzur vermez mi ya a dostlar? Yazmak bir bakıma da dile olan sevgimizden kaynaklanmaz mı ayrıca? Önen yapmak istediklerimiz, kafamızda tasarladıklarımız usumuzdan uçup gitmeden önce yazılarımızda hayat bulur. Anadolu insanın dediği gibi bize dirim* verir. Geçmişimizden geleceğe şu kısacık ömrümüzde uzun bir öykü oluşturur bize; Yusuf Has Hacib'in değişiyle yalnık* kendi serüvenini içinde bulur aslında yazdıklarıyla ve kalpleri temiz olanlar ise çok iyi anlarlar kişioğlunun nasıl bir özle yazdığını.Şu koca acunda kendinizi tek bir kişi sanırsınız, evrenin sessizliği dinginliğiniz olur o an.Çün Oku! demiştir Yaradan, Tanrı buyruğundandır yüce Okunakta ki olgunlaşmak için gerek olmuş Tanrı yazısını okumak.Ve sen; okudukça dünyandaki sayı nen birden bir küğe dönüşür.İşte bu yaratılanların mûsikisidir. Şakıyan kuşlar gibi evrenin simgesel dilini konuşmaya götürür yalnığı, sadece sevgi için...
Dirim* : Halk dilinde yaşama gücü demektir
Yalnık* : Kutabgu bilig'te geçen o yıllarda Türklerin insan için kulladığı sözcüktür.İnsanın hem yalın, saf temizliğini hem de hataya düşmesini anlatır sözcük ve bu sözcüğün oluşumunda bu iki anlamın bilgelikle nasıl kaynaştığından
sözedilir kitapta.
Hissediyorum, O halde Varlığa 1 Adım kaldı
-
Düşünmek - varolmak....
Hiç bana göre bir şey değil...
Varlığımı görmeden
Varlığımı duymadan
Varlığımı hissetmeden
Varlığımı tatmadan
Varlığımı koklamadan.....
14 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder